Yazan : Cengizhan Özen
Yıllar önce, şu an ailemin oturduğu mahalleye ilk taşındığımız günler. 3-5 sokak ötede cenaze var, komşularla beraber babam da namaz, defin sonrası, cenaze evine başsağlığına gider. Aslında deli, dolu bilinen ama bir o kadar da yufka yürekli olan babam cenaze sahiplerinin durumunu görünce, dayanamayıp oturduğu yerde ağlamaya başlar. Ziyaretçiler girip çıkarken, kalabalık arasında “mahallenin delisi” olarak bilinen vatandaş da dalar içeriye. Aralardan sıyrılıp gelip babamın yanına oturur.
Nihayet dayanamaz babama döner ;
”sen kimsin ?”,
Babam adını söyler gözyaşlarını silerek,
“ölen senin neyin olur?”,
“birşeyim değil”
Der babam
“ailesini ağlar görünce dayanamadım”,
Camdan dışarıya doğru bakar bizim deli, sonra babama döner
“sen deli misin?”
Der
“elalemin ölüsüne ağlıyorsun“...
"Düşük stok ve hızlı teslimatla karınızı artırın, rakiplerinizden daha hızlı büyüyün"
Bu sözler günümüzün en önemli ticari kelimeleri haline gelmiştir. Eğer hızla büyümek, rekabet gücünüzü artırmak ve kriz ortamından karlı çıkmak istiorsanız yapmanız gerekenleri ifade etmektedir. Özelikle global hale gelen şirketler artık yan sanayilerinden bekledikleri temel taleplerin başında“Hızlı Teslimat” gelmektedir. şimdi yalın üretim uygulamalarının sonuçlarını inceleyelim
Şimdiye kadar ziyaret ettiğim firmaların bazılarında, özellikle Yalın Üretim Sistemi öcesinde 6 sigma çalışmaları yaparak belirli noktalarda iyileştirmeler yapmış firmalarda, şöyle bir kanıya rastladım. 6 sigma ile yalın üretim sistemi bir birinin alternatifidir. Firmamda 6 sigma uyguluyorum, yalın üretim sistemine ihtiyacım yok!
Şimdi bu noktadan bakarsak, 6 sigma, yalın 6 sigma, çalışmaları firmanın belirli problemlerini belirleyerek, buradan hareketle sorunları çözmek üzere projeler gelişmektedir. Fimada noktasal problemleri çözmek için ideal metot olarak kullanılabilir. Bu şekli ile tam olarak Kaizen çalışmasının bir versiyonu olarak ele almak mümkündür.
Ancak model değişim süresini azaltmak ile elde edilecek getiri sınırlı kalmaktadır. Hatta diğer süreçlerin baskısı ile bu kazanımlar zamanla geri dönmektedir. Peki ne yapmalı?
Küresel pazardaki güçlü hazır giyim pazarlamacıları; model çeşitliliğinin az, sipariş sayısının fazla olduğu hazır giyim ürünlerinin üretimi için Çin ve Uzakdoğu ülkelerine yönelmişlerdir. Türkiye’nin bu durum karşısında, model çeşitliliği çok, sipariş sayısının az olduğu hazır giyim ürünlerini üretmesi rekabet gücünü arttıran bir önlem olarak görülebilir.
Günümüzde tüketici taleplerine çok çabuk cevap verebilen, doğru ürünü, doğru zamanda, doğru pazara sunan firmalar başarılı olabilmektedir. Her geçen gün tüketiciler daha çok bilinçlenmekte ve tüketici isteklerine cevap verebilmek daha zor hale gelmektedir. Sosyo-kültürel değişimler daha hızlı bir hayat akışı oluşturmakta ve toplum sürekli değişime ve ilerlemeye doğru yönelmektedir. Tüketici istekleri daha hızlı değişir olmuş ve günümüz tüketicileri artık gardıroplarını tek sezon yerine 2 ya da 3 sezon yeniler hale gelmiştir.
Hepimiz hastaneleri biliriz. Müşteri olarak gittiğimiz herhangi bir hastanede geçirdiğimiz zamanın büyük bir kısmı beklemek veya diğer işlemleri yaparken harcanır. Doktor ile geçirdiğimiz süre bu sürenin toplamının genelde yarısından azdır. Boşa harcanan diğer zaman yalın üretim sistemi içinde tanımlanan MUDA 'dır ve azaltılması gerekir.
Hastanelerden hizmet alan herkesin söylediği ortak şey ne kadar zor, ne kadar problemli olduğu ve doktorların hastaya ne kadar az zaman ayırdığıdır. İşte müşteri memnuniyetini artırmak için yapılması gereken en önemli çalışma, hastaların ve yakınlarının boşa harcanan zamanlarının ortadan kaldırılması ve doktorla geçirdikleri zamanın artırılması gerekmektedir. Bunu yapmanın en iyi yolu da yalın üretim sisteminin hastane içinde uygulanmasıdır. Ama nasıl?
T. +90 282 717 0429